10605,60%0,18
41,29% 0,06
48,37% 0,16
4807,44% -0,48
7824,20% -0,51
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun heyetiyle birlikte katıldığı Pekin temaslarında, sağlık biyoteknolojisinde kurulacak uluslararası iş birliklerinin küresel sağlık diplomasisinin temel dayanağı olduğunu vurguladı.
İZMİR (İGFA) - Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği’nde, Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve Çin Halk Cumhuriyeti Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. He Zhaohua’nın katılımıyla düzenlenen resepsiyon, iki ülke arasındaki sağlık diplomasisinin yeni bir adımı oldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, Sağlık Bakanımızın davetiyle Türk üniversiteleri adına söz alarak yükseköğretimin uluslararası boyuttaki katkılarını dile getirdi.
Program kapsamında; Sağlık Bakanı ve yardımcılarının yanı sıra Ticaret Bakan Yardımcısı, üniversite rektörleri ve sağlık sektöründen iş insanlarının da yer aldığı heyetler arası toplantılar gerçekleştirildi. Görüşmelerde, sağlık hizmetlerine yönelik tıbbi cihaz üretimi ve biyoteknoloji alanında iş birliği projeleri değerlendirildi.
BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİNDE ÜNİVERSİTELERİN ROLÜ
Büyükelçilikte düzenlenen resepsiyonda Türk üniversiteleri adına konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, Türk yükseköğretim kurumlarının sağlık alanındaki akademik birikimine dikkat çekti. Konuşmasında bilimsel araştırmalar, biyoteknoloji alanındaki gelişmeler ve uluslararası iş birliklerinin önemini vurgulayan Yılmaz; “Dokuz Eylül Üniversitesiolarak, kurulacak iş birliklerinde, özellikle sağlık biyoteknolojisi alanında katkı sunmayı görev ediniyoruz. Üniversitelerimiz, küresel ölçekte yürütülen sağlık diplomasisinin en önemli paydaşlarındandır,” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yılmaz ayrıca, daveti için Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na; ev sahipliği için de Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Selçuk Ünal’a teşekkür etti.
Türkiye ile Çin’in sağlık ve biyoteknoloji alanındaki iş birliği fırsatlarını değerlendirmeye yönelik temasları, yalnızca iki ülkenin akademik çevrelerini değil, aynı zamanda toplumların refahını da önceleyen bir yaklaşım sundu. Büyükelçilik resepsiyonu, sağlık ve bilim dünyasının ortak bir gelecek vizyonu için buluştuğu sembolik bir platform oldu.