11048,13%-0,92
41,58% 0,03
48,78% 0,25
5118,37% 1,86
8351,72% 0,83
UNESCO Dünya Mirası'nın 40. Yıl Programı, Bakan Yardımcısı Alpaslan, Vali Gül ve Başkan Turan'ın Katılımıyla Gerçekleştirildi
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İstanbul Valisi Davut Gül ve Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’ın katılımıyla gerçekleşen programda, İstanbul’un UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki 40 yıllık yolculuğu evrensel bir sorumluluk bilinciyle yeniden hatırlatıldı.
İstanbul, binlerce yıllık medeniyet birikimini barındıran tarihî dokusuyla 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilerek evrensel bir kimlik kazandı. Bu önemli kararın üzerinden geçen 40 yıl, kentin yalnızca Türkiye için değil tüm insanlık için taşıdığı değeri bir kez daha ortaya koydu. Yıldönümü vesilesiyle Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde Çatladıkapı Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen özel program, ulusal ve uluslararası ölçekte geniş bir katılımla gerçekleşti.
Etkinliğe Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sn. Nadir Alpaslan, İstanbul Valisi Sn. Davut Gül, Fatih Belediye Başkanı Sn. M. Ergün Turan, Fatih Kaymakamı Sn. Cafer Sarılı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn. Hüseyin Keskin’in yanı sıra UNESCO Dünya Miras Komitesi üye ülkelerinden temsilciler katıldı. Protokol konuşmalarında, İstanbul’un dünya mirası kimliğine dikkat çekilirken bu mirasın korunmasında devletin, yerel yönetimlerin ve uluslararası kuruluşların ortak çabalarının önemi vurgulandı.
Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan konuşmasında İstanbul’un köklü hafızasına değinerek şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul, medeniyetlerin buluştuğu, farklı inançların, kültürlerin ve sanatın binlerce yıl boyunca iç içe geçtiği bir şehirdir. UNESCO’nun 40 yıl önce bu alanları Dünya Mirası ilan etmesi bizlere yalnızca bir onur değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk da yükledi. Fatih Belediyesi olarak, bu mirası korumak ve geleceğe aktarmak için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin son yıllarda yürüttüğü restorasyon ve koruma projelerinin uluslararası alanda dikkat çektiğini belirtti. İstanbul Valisi Davut Gül ise şehrin sahip olduğu tarihî değerlerin yalnızca turizme hizmet eden unsurlar değil, toplumsal hafızayı ve kimliği ayakta tutan temeller olduğunu ifade etti.
UNESCO Dünya Miras Komitesi temsilcileri de İstanbul’un evrensel değerinin korunmasında Türkiye’nin sergilediği kararlılığa dikkat çekti. Komite üyeleri, özellikle Tarihî Yarımada’da gerçekleştirilen ihya ve koruma projelerinin tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini dile getirdi.
Programda ayrıca, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan alanlara dair özel bir sunum gerçekleştirildi. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı), Karasurları ve çevresi gibi alanların tarihî önemi ile İstanbul’un siluetine kattığı değer hatırlatıldı. Bu sunum, İstanbul’un neden dünya mirasının kalbinde yer aldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Fatih Kaymakamı Sn. Cafer Sarılı ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn. Hüseyin Keskin de konuşmalarında, kültürel mirasın yalnızca devlet kurumlarının değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olduğuna değinerek bu bilinçle hareket edilmesi gerektiğini ifade ettiler.
40. yıl kutlama programı, İstanbul’un UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yolculuğunun yalnızca bir unvan değil, insanlık tarihinin ortak hafızasına bırakılan kalıcı bir emanet olduğunu hatırlattı. Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu anlamlı buluşma, İstanbul’un tarihî kimliğinin korunmasında uluslararası dayanışmanın ve toplumsal bilincin ne denli kritik bir rol oynadığını güçlü bir şekilde ortaya koydu.
Haber: Yalçın Arıcı